9 Kasım 2009 Pazartesi

Soğuk Algınlığı, Mevsimsel Grip ve Domuz Gribi belirtileri arasındaki farklar..

Domuz gribi nedir?
Domuz gribi, mevsimsel grip dışında farklı bir virüsün yaptığı salgınlara neden olan hastalığa verilen addır. Hayvandan insana değil insandan ansana bulaşan bir hastalıktır. Domuz gribi, A (H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD’de görülmüş ve daha sonra birçok ülkeye yayılmıştır. Önceleri Meksika Gribi denmiş ancak bu ülkenin karşı çıkması sonucu bu isimden vazgeçilmiştir.

Bu yeni H1N1 virüsü neden” domuz gribi olarak adlandırılmaktadır?
Bu virüse “ domuz gribi” denmesinin sebebi, domuzlar arasında görülen grip virüslerine çok benzediğinin gösterilmiş olmasıdır. Bu yeni virüs insan, domuz ve kuş virüslerinin mutasyonu sonucu oluşmuş bir virüstür.
Domuz gribinin (A/H1N1) belirtileri nelerdir?
Domuz gribinin belirtileri, insanlarda görülen grip belirtilerine benzerdir. Bunlar:
Ateş,
Öksürük,
Boğaz ağrısı,
Yaygın vücut ağrısı,
Baş ağrısı,
Üşüme ve
Yorgunluk
gibi belirtileri içermektedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebilmektedir.

Domuz gribi (A/H1N1) nasıl bulaşmaktadır?
Domuz gribinin de yine mevsimsel griple aynı şekilde yayıldığı düşünülmektedir. Grip virüsleri insandan insana öksürük ve hapşırma yoluyla bulaşmaktadır. Grip virüsü bulaşan bir yere dokunulduktan sonra, eller ağız ya da buruna götürüldüğünde de hastalık bulaşabilir. İçme, kullanma ve havuz sularıyla bulaşma gösterilmemiştir.
Daha çok hangi yüzeyler bulaşma kaynağıdır?
Öksürük ve hapşırma yoluyla, hasta kişinin tükürük zerrecikleri havaya yayılarak sandalye, masa gibi yüzeylere bulaşabilir. Kişi virüsün bulaştığı bir yere dokunduktan sonra ellerini ağzına, gözlerine veya burnuna sürerse virüs bulaşabilir. Bu yüzeylerde virüsün ne kadar süreyle canlı kalabileceğini etkileyen ısı, nem oranı, yüzey niteliği gibi pek çok faktör söz konusudur. Hasta kişinin temasının olduğu bu yüzeylere dokunulmamalı, herhangi bir sebeple dokunulduysa eller yıkanmalıdır.
Hastalığa yakalanan kişiler ne kadar süreyle bulaştırıcıdır?
Kişiler, belirtilerin başlamasından bir gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdırlar. Aşılanmadan sonraki ilk 10 gün koruyucu değildir mutlaka ek önlemler alınmalıdır. Yani koruyuculuk 10 günden sonra başlamaktadır.
Domuz gribini tedavi eden ilaçlar var mıdır?
Evet. Genel olarak viral hastalıklarda ve domuz gribinin tedavisinde doktor kontrolünde kullanılabilecek ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçlar doktor tarafından önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır. Tedavi normal grip tedavisinden farklılık arz etmemektedir. Tedavi daha çok destek tedavisi olarak yapılmaktadır.
Ev ve eşyaların temizliğinde nelere dikkat etmek gerekir?
Grip virüsünün yayılmasını önlemek için, yüzeylerin (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgahı, oyuncaklar vb) günlük temizlikte kullanılan deterjanlarla temizlenmesi yeterlidir. Günlük kullandığımız temizlik maddeleri dışında klor, hidrojen peroksit, iyotlu antiseptikler ve alkol gibi bazı kimyasal maddeler de etkilidir.
Hastalara ait çarşaf, çamaşır, havlu ve kap kacağın ayrı olarak yıkanmasına gerek yoktur. Ancak, bu eşyalar yıkanmadan başkası tarafından kullanılmamalıdır. Bu çarşaflar mümkün olduğunca elle temas edilmeden taşınmalı ve yıkanmalıdır. Hastanın çarşafları, çamaşırları değiştirildikten sonra eller mutlaka sabunlu suyla yıkanmalıdır. Hastaya ait kap kacak ya bulaşık makinesinde ya da elde deterjan kullanılarak yıkanmalıdır.

Domuz gribinden kendimi nasıl koruyabilirim?
Domuz gribinden korunmak için aşı yaptırılmalıdır.
Aşağıdaki önlemleri alarak sadece gripten değil; grip gibi solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıklardan kendinizi koruyabilirsiniz:

-Öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra çöp sepetine atınız.

-Öksürdükten ve hapşırdıktan sonra ellerinizi bol sabun ve suyla yıkayınız. Alkol içeren el yıkama antiseptikleri de etkilidir.

-Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız.

-Domuz gribine yakalanırsanız, belirtilerin başlamasından 7 gün sonrasına ya da belirtilerinizin tamamen geçmesinden bir gün sonrasına kadar evde istirahat ediniz.

-Hastalığın bulaşmaması için çevrenizdeki kişilerden uzak durunuz.

-Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırınız.

Hastalıktan korunmak için ellerimi nasıl yıkamalıyım?
Ellerinizi 15-20 saniye süreyle su ve sabunla yıkamalısınız. Su ve sabuna ulaşamadığınız yerlerde alkol içeren el antiseptikleri kullanabilirsiniz. Piyasaya sürülen ve çıkar elde etmeyi amaçlayan ürünlere sakın aldanmayın.
Hastalanırsam ne yapmalıyım?
Domuz gribi şüpheli bir kişi ile temastan sonraki 7 gün içinde kendinizde yukarıda sıralanan hastalık belirtileri olduğunu hissederseniz hemen bir doktora başvurmalısınız. Doktorunuz herhangi bir teste ya da tedaviye ihtiyacınızın olup olmadığına karar verecektir.
Eğer hastalandıysanız veya hastalık belirtilerini gösteriyorsanız evde istirahat ediniz ve çevrenizdeki kişilerden de onlara bulaştırmamak için uzak durunuz.


Erişkinlerde acil müdahale gerektiren belirtiler nelerdir?
Zor nefes almak veya nefes darlığı
Bilinç bulanıklığı
Sık ve uzun süreli kusma

Çocuklardaki acil müdahale gerektiren belirtiler nelerdir?
Hızlı veya zor nefes alma
Vücutta solgunluk ya da morarma
Beslenememe
Uyarılara cevapta azalma ve uykuya meyil
Huzursuzluk
Ateşle beraber döküntü görülmesi


Domuz gribi aşısı güvenli mi?
Bugüne kadar yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre domuz gribi aşısı mevsimsel grip aşısı kadar güvenli. Görülen yan etkiler yine bu aşıyla benzer.

Gebelerde kullanım güvenliği ne?
Son yapılan çalışmalar hamile kadınların hastalık nedeniyle yoğun bakıma alınma risklerinin normal nüfusa göre 10 kat fazla olduğunu gösteriyor. Aşının faydası oluşturduğu riske göre çok fazladır.

Çocuğumu aşılatırsam hangi reaksiyonlar olabilir?
Grip aşısından sonra görülen reaksiyonlar diğer çocukluk çağı aşılarında görülenlere benzerdir (aşı yerinde ağrı ya da ateş). Bir sağlık görevlisi bu reaksiyonların nasıl giderileceğine dair uygun önerileri size sunacaktır.

Aşının güvenli olduğunu denetlemek için ne tür testler yapılıyor?
Salgına sebep olan virüs yeni olduğundan aşının güvenilirliği ve etkisi hakkındaki temel bilgileri elde etmek üzere hem klinik hem de klinik olmayan testler yapılıyor. Şu ana kadar elde edilen bilgiler aşının mevsimsel grip aşısı kadar güvenli olduğu yönünde. Buna karşın çok büyük ölçekli çalışmalar bile milyonlarca insana uygulanan bir aşının yaratabileceği olası nadir olayları belirlemekte yeterli olamaz. Dünya Sağlık Örgütü aşıyı uygulayan tüm ülkelere aşı güvenliğini sıkı şekilde takip etmelerini ve ciddi istenmeyen etkileri bildirmelerini tavsiye ediyor.

Yeni aşının beklenen yan etkileri nelerdir?
Enjeksiyonla yapılan aşının yol açtığı yan etkiler, genellikle aşı yapılan yerde ağrı, şişme ve kızarıklıktır; daha az sıklıkta ateş, kas ve eklem ağrıları veya baş ağrısı görülebilir. Bu belirtiler çoğunlukla tıbbi müdahale gerektirmeden bir-iki gün içinde geçecek şekilde hafif seyreder. Çok seyrek olarak aşının içindeki maddelere duyarlı olanlarda genel alerjik reaksiyonlar gelişebilir.

Hiç aşıya dair ciddi reaksiyon ya da istenmeyen olay bildirildi mi?
Ekim sonu itibarıyla aşıya erken başlayan ülkelerde yapılan takipler ve klinik çalışmalardan elde edilen verilere göre hiçbir beklenmedik istenmeyen olay bildirilmemiştir. Sağlık otoritelerinin tetikte bekleyişi sürüyor.

Aşılarda bazı katkı maddelerinin olduğu ve zararlı olabileceği konusunda ne dersiniz?

Dünya Sağlık Örgütü önümüzdeki kış domuz gribi aşısını mevsimsel grip aşılarının içine ekleyecek. Çin kendi aşısını yaptı ve ABD’de damla yöntemiyle aşılar yapılıyor. ABD ve Avrupa’da milyonlarca insana aşı yapılıyor ve hiçbirisinin ciddi yan belirtiler olmadığı açıklandı.

Türkiye’ye gelecek aşıların içinde cıva ve adjuvan var. Bu maddeler 1930’lardan bu yana bebeklere yapılan aşılarda da var. Ancak ciddi yan etkileri yok. Cıva denilen ise etilmerkür denilen ve 7-10 gün arasında vücuttan atılan farklı bir civa. İsveç ve Danimarka otizm yaratıyor diye aşıların içindeki cıvayı çıkardı ancak otistik oranında bir değişiklik olmadı. Adjuvan ise aşının etkinliğini arttırıp korunma süresini uzatmaya yarayan insan kolesterol metabolizmasındaki ara madde. Adjuvan yediğimiz balıkta hatta kanımızın içinde bile var. Adjuvan’ın aşıda yarattığı semptomlar üzerine Avrupa’da 70 insan üzerinde araştırma yapıldı ve ciddi bir yan etkisi olmadığı görüldü. Yani aşıdan korkmayın.”




Salgın için hazırlanan aşılar, bazılarının riskli bulduğu tiomersal içerecek mi?
Tiomersal kullanım sırasında bakteri bulaşmasını önlemek üzere sıklıkla kullanılan bir aşı koruyucudur. Ölü virüs aşıları çok dozluk büyük şişelerde ise tiomersal içereceklerdir. Tiomersal insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri iyi bilinen metil cıva içermez, onun yerine vücutta birikmeyen, metabolize olan ve metil cıvaya göre çok daha hızlı atılan etil cıva ihtiva eder. Tiomersalin güvenilirliği bilimsel gruplar tarafından defalarca gözden geçirilmiştir. Aşıların içindeki tiomersale maruz kalan bebek, çocuk, gebe ya da yetişkinlerde oluşan sağlık riskine dair herhangi bir bulgu tespit edilmemiştir.

Neden bazı tip domuz gribi aşılarında adjuvan var da diğerlerinde yok? Adjuvan sağlık için tehlikeli midir?
Adjuvanlar bağışıklığın oluşmasını kuvvetlendiren ve etkiyi artıran maddeler. Hepatit B ve mevsimsel grip aşılarında yıllardır kullanılmak üzere izinleri vardır. Bu maddelerin eklenmesiyle aşıların içine daha az miktarda virüs antijeni konulması yeterli oluyor. Bilimsel veriler salgın yapan grip virüsü aşılarının içine adjuvan konulmasının güvenli olduğunu destekliyor.

Grip aşıları kronik hastalıklara yol açabilir mi?
Halihazırdaki bulgular mevsimsel ya da domuz gribi aşılarının, aşı yapılanlarda herhangi bir kronik hastalığı uyardığını ya da ağırlaştırdığını göstermiyor. Aşılama sonrasında ortaya çıkabilecek istenmeyen olayların gerçekten grip aşısına mı bağlı olduğunu ortaya koymak için dikkatli değerlendirmeler gerekiyor.

Grip aşısı sonrasında Guillain-Barré sendromu gelişebilir mi?
Guillain-Barré sendromu hızla seyreden ve sinirleri tutarak kas güçsüzlüğü yapan bir hastalık. Çoğu hasta tamamen düzeliyor ama bazılarında kronik kas zafiyeti kalıcı oluyor. Grip de dahil olmak üzere bazı hastalıklardan sonra ortaya çıkabiliyor. Eldeki aşılarla aşılanmış kişilerde bu hastalığın görülme sıklığı aşılanmamışlarla aynı. 1976 yılında yapılan aşı kampanyasında aşılanan her bir milyon kişinin 10'unda ortaya çıkan tablolar haricinde Guillain-Barré sendromuyla grip aşıları arasında açık bir bağlantı bulunamadı.

Aynı evde yaşadığı aile üyelerinden birine domuz gribi teşhisi konulan kişi işe gitmeli mi?
Bir insanda hastalık bulaştırma, belirtiler başladıktan sonra ortaya çıkar. Dolayısıyla evinde hasta olan birey, kendinde hastalık belirtileri ortaya çıkmamışsa başkalarına hastalık bulaştırma riskini taşımaz. Kendisinde hastalık belirtisi yoksa, işine devam etmesinin bir sakıncası yok.

Hasta evde ayrı bir odada mı yatmalı? Onunla nasıl temas edilmeli?
Evdeki hastaların elden geldiğince, zamanlarını evin aynı odasında geçirmeleri, hastalığı diğerlerine bulaştırmamaları açısından önemlidir. Hastanın bakımını mümkünse bir kişi temin etmelidir. Bu kişi de odaya giriş ve çıkışlarında hastayla yakın temastan kaçınmalı, özellikle de el hijyenine özen göstermelidir. Yakın temas Dünya Sağlık Örgütü'nün tarifine göre 1 metreden yakın mesafelerdir. Bu kişilerle el teması sağlanırsa hastalık bulaşabilir.

Bu dönemde bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler önerirsiniz?
Her ne kadar sağlıklı ve doğal besinlerle beslenip bol miktarda sıvı almak bağışıklık sistemini ayakta tutmak için yeterliyse de arzu edenler C vitamini, çinko, selenyum destek amacıyla kullanabilirler. D vitamininin faydasından da bahsedilir.

Domuz gribinin tekrarlama riski var mı?
Bağışıklık kusuru bulunmayan sağlıklı insanların hastalığı geçirdikten sonra aynı virüsle tekrar hasta olmaları görülmez. Buna karşılık grip virüsünün kendinde yapacağı küçük değişiklikler, insanları yeni bir grip salgınına hassas hale getirebilir.


TAZE TAZE TÜKETİN
Bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek için sebze ve meyvelerden mutlaka yararlanmamız gerektiğini artık her dünya vatandaşı biliyor. Ama iş uygulamaya gelince, bu konuda çoğunluğun sınıfta kaldığı da bir gerçek. Aslında herkes meyve-sebze yemek yerine, onların suyunu içmeyi tercih ediyor. Bu suları hazırlarken size yardımcı olabilecek birkaç önemli nokta:
Salatalık suyu hücrelerin temizlenmesini sağlayan potasyum içerir.
Lifli yeşilliklerin suyu yüksek miktarda kalsiyum, magnezyum ve demir içerir. Bu sulara bir tutam zencefil, limon ya da yeşil limon suyu ilave edin.
Tatlı bir şeyler isterseniz karpuz suyu, çekirdekleriyle birlikte çinko ve selenyum açısından zengindir.
Elma, armut ve orman meyvelerinin suları yüksek antioksidan özelliğine sahip, fakat içeriğindeki şeker miktarı nedeniyle suyla bir miktar seyreltmekte fayda var.
Konserve ya da şişelenmiş meyve ve sebze suları genellikle pastörize edilmiştir; hayati enzimleri ve besin değerlerini kaybetmişlerdir.
Yemeklerden bir saat önce veya iki saat sonra istediğiniz sebzelerin suyunu içebilirsiniz.
Meyve ve sebze suları sıkıldıktan hemen sonra içilmelidir, aksi takdirde besin değerini kaybeder.




WORLD FASTEST TRAIN/ DUNYANIN EN HIZLI TRENI



Dunya'nin en hizli treninin deneme surusunde ulasilan max. hiz 574,80 km/h!!!
Izleyin...