31 Ocak 2009 Cumartesi
Doğalgazı Güvenli Kullanma Rehberi!
Ard arda yaşanan faciaların önüne geçmek için yapılması gerekenler...
Yeni yılın ilk günlerinde ard arda yaşanan karbonmonoksit zehirlenmesi faciaları herkesi tedirgin etti. Firmalar alınacak önlemler konusunda açıklamalar yaparken, meslek kuruluşları yetkilileri de aboneleri uyarıyor.
Bu bilgi karışıklığında ne yapmalı, nasıl önlem almalı? Zehirlenmeler neden oluyor ve belirtileri neler?... İşte tüm bu soruların cevapları...
ZEHİRLENME BELİRTİLERİNE DİKKAT!
- 1. aşamada, kişide hafif huzursuzluk, durgunluk ve uyuklama hissedilir. Biraz daha fazla karbonmonoksit gazı solunursa rehavet çöker ve uyuma isteği iyice artar.
- 2. aşamada, titreme, adale kasılması, diş gıcırdaması, çene titremesi olur ve vücut ısısı yükselir. Gözler donuklaşır.
- 3. aşamada, solunum ve kalp yavaşlar. Vücut ısısı düşer ve ölüm gerçekleşebilir.
- Karbonmonoksit sonucu ölümlerde dudak rujla boyanmış gibi kızarır. Yüz tebessüm eder bir hal alır. Deri kiraz kırmızısı renge dönüşür.
İŞTE ZEHİRLENME OLAYLARININ NEDENLERİ
- Doğal gaz yakıcı cihazlarının bağlandığı bacaların temizlenmemesi , bakımı yapılmaması veya baca malzemelerinin zaman içerisinde deformasyona uğraması.
- Baca başlığı olmamasından dolayı rüzgarlı havalarda baca tepmesi olması ve yağmur suyunun baca içerisine girerek baca malzemesine zarar vermesi.
- Baca sensörünün olmaması veya yetkisiz kişiler tarafından iptal edilmesinden dolayı standartlarda belirtildiği görevini yapamaması ve dışarıya atılamayan baca gazının iç ortama yayılarak risk oluşturması .
- Abonelerin yakma tesisinin bakım, onarım ve bacanın temizlenmesini yönetmeliklerin gerektirdiği şartlar ve zamanda yaptırmaması.
- Bacalı ve açık yanmalı cihazların kullanıldığı mahale açılmış olan menfezlerin sonradan iptal edilmiş veya kapatılmış olması.
- Doğal gaz kullanan abonelerin tesisata yönelik ve izinsiz olarak tadilat işlemleri yaparak tesisatı uygunsuz hale getirmeleri.
- Baca yapımında kullanılan malzemelerin bacada meydana gelen yoğuşma suyunun baca malzemesine zarar vermesi .
- İnşaat aşamasında baca yapılırken baca iç bölmelerinin daraltılmasından dolayı baca çekişinin sağlanamaması.
- Baca çekişinin bozulması ve baca gazının dış atmosfere tahliye edilememesi sonucu bacada ve yakıcı cihaz davlumbazı etrafında yığıntıya neden olması.
- Abonelerin doğalgazlı yakıcı cihazlarının bakımını yaptırmamaları veya yetkisiz kişilere yaptırmaları.
BACA TEMİZLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ
- Doğalgaz diğer yakıtlara göre bacalarda kirliliğe neden olmaz ama çeşitli dış etkenlerin (rüzgar, sarsıntı v.s.) yanı sıra, doğalgazdan önce kullanılan kömür ve odun gibi yakıtlar, bacalarda is ve kurum oluşturur. Gerekli bakım ve temizlik yapılmadan doğalgaz kullanılması durumunda, atık gazlar, bacada yoğuşma oluşturur.
- Bu yoğuşma baca içerisindeki kurum ve isleri yumuşatmakta, yumuşayan kurum ve isler ile birlikte baca içindeki harç parçaları da kabararak baca içine dökülmekte, dolayısıyla tıkanmalara yol açmakta.
-* Oluşan bu tıkanıklıklar, bacanın çekişini kısmen ya da tamamen engelleyerek atık (karbonmonoksit) gazların geri tepmesine ve cihazların, boruların bulunduğu ortama yayılmasına yol açar.
- Hangi yakıtı kullanırsanız kullanın bacanızı yılda en az bir kez itfaiye ya da itfaiyenin yetkilendirdiği firmalara temizletin.
ABD'DE DEDEKTÖR KULLANIMI ZORUNLU
2004'te Amerika'nın Boston kentinde 7 yaşındaki bir kız çoçuğu doğalgazdan zehirlenip ölünce bu tehlikeye karşı harekete geçildi ve 2005te çıkarılan 'Nicole Yasası' adlı yasayla doğalgazlı evlerde karbonmonoksit dedektörü kullanımı zorunlu hale getirildi. 75 TL'lik bu cihaz Türkiye'de de bulunuyor.
DOĞALGAZ KULLANICILARININ ALMASI GEREKEN ÖNLEMLER
-Bacalar yılda en az bir kez, kış sezonu öncesi, İtfaiye Daire Başkanlığı'na (Tel: 110) temizlettirilmeli.
-Bacalı cihaz almadan önce, bacalar, yetki almış kontrol denetim firmalarına test ettirilmeli ve olumlu rapor alınmalı. Yetkili firmaların listesini bağlı bulunduğunuz firmadan temin edebilirsiniz.
-Bacalı cihazlara, yetkili servis çağrılarak bakım yaptırılmalı.
-Cihaz bacalarına kesinlikle aspiratör bacası bağlatılmamalı.
-Cihazlara baca sensörü taktırılmalı, çalışır durumda olduğunu kontrol ettirilmeli.
-Cama takılan havalandırma (ventilasyon) kesinlikle kapatılmamalı.
-Cihazın bulunduğu yerin kapısı, çalışırken kapalı tutulmalı.
-Bacalara şapka taktırılmalı.
-Evde gaz kaçağı hissedildiğinde, paniğe kapılmadan ortam dışına çıkılmalı. 24 saat hizmet veren Alo 187 aranarak, ekip gelene kadar doğalgaz vanaları kapatılmalı, pencereler açık tutulmalı, eğer koku fazlaysa, yangına yol açmamak için elektrik sigortaları kapatılmalı ve ortamda telefon kullanılmamalı. Verilen adrese en kısa zamanda ulaşacak olan ekipler gerekli müdahalede bulunarak, sorunu seri şekilde çözeceklerdir.
MAKİNE MÜHENDİSLERİ UYARIYOR: MİLYONLARCA ABONE TEHLİKEDE!
Fatih'te bir anne ve bedensel engelli kızının doğalgaz bacasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek ölmesi üzerine binada inceleme yapan Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi doğalgaz kullanıcılarının alması gereken önlemlerin altını çizdi. İstanbul'da yaklaşık 4 milyon doğalgaz abonesinin olduğunu belirten Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Alkım Erdönmez, "Anne ve kızının öldüğü evde menfez bulunmuyordu. Kullanılan alüminyum bacanın eğimi de doğru değildi. Bu baca yıpranmasına rağmen değiştirilmemiş. İstanbul'daki 4 milyona yakın doğalgaz abonesinin yüzde 40'ının bu şekildeki bacaları kullandıklarını tahmin ediyoruz" diye konuştu.
Erdönmez'e göre aboneler şunlara dikkat etmeli: "Gaz tüketim cihazlarının bulunduğu odalarda menfez bulunmalı. Çünkü ateş yanarken havaya ihtiyaç duyuyor ve havayı tüketiyor. Hava kalmayınca da karbon monoksit açığa çıkabiliyor. Hermetik kombiler tehlikeli bir gaz algıladığında 75-80 desibele kadar sesli uyarı yapıyor. Bu ses dışarıdan bile duyulabilir. Bu sistem Türkiye'de de yaygınlaştırılmalı. EPDK teknik şartname konusunda harekete geçmeli. Ankara ve İstanbul'daki firmalar teknik şartnameleri kendileri belirliyor. Makine Mühendisleri Odası LPG kontrollerini nasıl yapıyorsa, bu konuda da bakım olmasa da denetleme işlemini yürütebilir. Kombilerin baca bağlantısı için çelik borular kullanılması gerekli."
Karbonmonoksit öldürücü bir zehirdir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, karbonmonoksitin kokusuz, renksiz, öldürücü bir zehir olduğunu, zehirlenen kişinin, bu gazı soluduğunda önceleri pek bir şey fark etmediğini söyledi.
Özlü, soba dumanı, şofben veya egzoz zehirlenmesi olarak medyaya yansıyan olayların, aslında karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunu belirtti.
Doğalgazın zehirli olmadığına dikkati çeken Özlü, "Doğalgazın kendisi zehirli değildir. Doğalgaz sızıntısı olduğunda, solunan havadaki oksijenin azalmasıyla ölüm olabilir veya doğalgazın yanması sırasında oluşan karbonmonoksitin ortama yayılmasıyla zehirlenme meydana gelir" dedi.
Karbonmonoksitin kokusuz, renksiz, öldürücü bir zehir olduğunu ifade eden Özlü, "Zehirlenen kişi, bu gazı soluduğunda önceleri pek bir şey fark etmez. Karbonmonoksit kısa bir sürede kandaki oksijenin yerini alır. Aşırı bir yorgunluk, dalgınlık, baş ağrısı, baş dönmesi bulantı, kusma, çarpıntı, kulak çınlaması, bazen kas krampları vardır. Kişi zehirlendiği aklına gelse bile, bunu fark ettiğinde adım atacak hali kendinde bulamaz. Sonunda, kişi oksijensizlikten ölür. Olay fark edilse de geri dönüş her zaman mümkün değildir. Ölüm önlenebilse bile kalıcı sakatlanmalar olabilmektedir" diye konuştu.
Böyle bir durumda zehirlenen kişinin hemen kaza yerinden uzaklaştırılıp, açık ve temiz havaya çıkarılması, olabildiğince alçak bir zemine yatırılması, mümkünse hemen oksijen verilmesi, hatta yüksek basınçlı oksijen tedavisi uygulanması gerektiğini vurgulayan Özlü, hastanın sıcak tutulması, gerekli hallerde suni solunum ve kalp masajı uygulanması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Özlü, böyle acı olaylara tanık olmamak için sobalarda iyi yanan kaliteli kömür ve tutuşturma işlemi için uygun malzeme kullanılması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"İyi yanmayan, tüten, duman yayan yakıtlar zehirlenme nedenidir. Sobalar usulüne göre üstten tutuşturulmalı, üstten ilave kömür atılmamalı ve kömürün yanması bittikten sonra boşaltılıp, yeniden doldurulmalı ve yakılmalıdır. Isıdan tasarruf sağlamak amacıyla, sobanın duman çıkışı asla daraltılıp kapatılmamalıdır. Sobanın hava girişleri tamamen kapatılmamalıdır. Bacalar düzenli aralıklarla temizlenmeli, dumanın geri tepmemesi için baca başlıkları kullanılmalıdır."
Lodos, fırtına gibi hava sirkülasyonunun olumsuz olduğu koşullarda sobaların yakılmaması gerektiğini ifade eden Özlü, "Bu tür havalarda, sobalar, yatmadan önce tamamen söndürülmeli ve içindeki yanmış, yarı yanmış kömür, odun gibi yakacak malzemeler dışarıya çıkartılmalıdır. Bazı binalarda bacalar, alttaki daire ile ortak kullanılmaktadır. Bu durumda, sobanızı yakmasanız bile alttaki komşunuzun sobasından çıkan duman, odanıza geri tepip sizi zehirleyebilir" dedi.
Özlü, soba yanar vaziyette uyunduğunda, asla güvende olunmayacağının unutulmaması gerektiğini de kaydetti.
11 Ocak 2009 Pazar
Sahte parayı anlamanın 12 yolu!
1 Ocak'tan itibaren YTL'nin Y'si atıldı. Yine TL'li günlere döndük. Yeni paralara sahteciliğe karşı 12 önlem konulmuş.
Merkez Bankası, Türk Lirası banknotlarda bulunan güvenlik özelliklerine dikkat edilmesi konusunda uyarıda bulundu.
1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Türk Lirası banknotları cüzdana girdi. Merkez Bankası, yeni banknotlarda 12 adet gelişmiş güvenlik özelliği bulunduğunu belirtti.
Banknotlardaki Güvenlik Özellikleri:
Kabartma Baskı: Banknotun ön yüzünde farklı yerlerde bulunur ve dokunulduğunda hissedilir.
Gizli Görüntü: Banknota yatay konumda ve göz hizasında bakıldığında, Atatürk portresinin sağ alt köşesindeki yedigen şeklin içinde kupür değeri görülür.
Holografik Şerit Folyo: Banknot tasarımıyla uyumlu çeşitli motiflerden oluşur. Banknota farklı açılardan bakıldığında bu motifler renkli ve parlak yansımalar verir. Dikdörtgen şekil içindeki TL harfleri kupür değerine dönüşür.
Renk Değiştiren Şerit: Banknota farklı açılardan bakıldığında altın sarısına dönüşür. Üzerinde kupür değeri ve TL harfleri bulunur.
Emniyet Şeridi: Kağıda gömülü olarak yer alır. Üzerinde kupür değeri ile TL harfleri bulunur. Banknot ışığa tutulduğunda her iki yüzden de kesintisiz bir hat şeklinde görülür.
Filigran: Banknotların ön yüzünde bulunan Atatürk portresinin küçüğü ile kupür değerini gösteren sayıdan oluşur. Banknot ışığa tutulduğunda her iki yüzden de görülür.
Bütünleşik Görüntü: Banknot ışığa tutulduğunda sol üst kenarda yer alan şekiller arka yüzdeki şekillerle birleşerek kupür değerini oluşturur.
Mikro Yazı: Banknotların ön yüzünde ay-yıldız motifinin içindeki kupür değeri ve TL harfleri ile holografik şerit folyo üzerindeki dikdörtgen şeklin alt ve üst kenarındaki TCMB ibaresi mikro yazılıdır.
Mini Yazı: Banknotların ön ve arka yüzünde mini yazılar bulunmaktadır.
Banknotlar Arasında Boyut Farkı: Farklı değerdeki 6 banknot, 6 farklı boyuttadır. Banknotların uzun kenarlarında 6 mm, kısa kenarlarında ise ikili gruplar halinde 4 mm fark bulunmaktadır.
Renklendirilmiş Banknot Kağıdı: Banknotlarda beyaz kağıt değil, kupürün hakim renginin tonunda açık renkte kağıt kullanılmıştır.
Profesyoneller İçin Önlemler:
Açıklamada, para ile ilgili mesleklerde çalışan profesyonellerin mor ışık (UV ışık) yardımıyla tespit edebilecekleri güvenlik özellikleri ise şu şekilde belirtildi:
-Banknot kâğıdında bulunan ve normalde görülmeyen kılcal lifler UV ışık altında mavi ve kırmızı renkte parlama verir.
-Atatürk portresi üzerinde kupür değeri ve TL harfleri belirerek kırmızı renkte parlama verir.
-Emniyet şeridinde 5-10 TL için mavi, 20-50 TL için kırmızı, 100?200 TL için sarı renkte parlama görülür.
-Kırmızı seri ve sıra numarasında canlı ve parlak kırmızı, siyah seri ve sıra numarasında sarımsı yeşil parlama görülür.
-Banknot kağıdı UV ışık altında parlama yapmaz.
Açıklamada, görme engelli vatandaşlar için TL banknotların farklı boyutlar ve etkin olarak kullanılan kabartma baskı motifler gibi temel ayırt edici özelliklerle güçlendirildiği belirtildi.
Açıklamada, Banknotların ön yüzünde, filigranın sol üst kenarında bulunan kabartma baskılı noktalar, 5 TLden 200 TLye doğru sırasıyla 1den 6ya kadar rakamların Braille alfabesiyle yazılı şekli olup dokunulduğunda hissedilmektedir denildi.
10 Ocak 2009 Cumartesi
Turkiye'de son bir ayda Google'da aramasi yapilan kelimeler arasinda artis
1. | 50 cent | +1650% |
2. | hadise | +600% |
3. | milli piyango | +400% |
4. | sanalika | +300% |
5. | millipiyango | +160% |
6. | recep ivedik | +150% |
7. | eokul | +90% |
8. | osym | +70% |
9. | e-okul | +70% |
10. | e okul | +70% |
E OKUL

Milli Egitim Bakanliginin sundugu bu hizmet hakkindaki bilgiyi asagida bulabilirsiniz. Sisteme girerek ogrencinin durumu hakkinda bilgi sahibi olmak icin asagidaki linke tiklamaniz yeterli:
http://e-okul.meb.gov.tr/Ilkogretim/Veli/iov00001.aspx
|
6 Ocak 2009 Salı
BAZ ISTASYONLARI ZARARLI BULUNDU

'Uygundur' denen baz istasyonları ZARARLI bulundu... BAZ İSTASYONLARI ŞEHİR DIŞINA TAŞINIYOR
Yargıtay, baz istasyonlarını n 'uzun zaman diliminde insan sağlığında zarara neden olacağına' karar vererek, istasyonun uzak bir yere taşınmasına hükmetti.
Yargıtay, yönetmeliğe uygun olarak kurulup işletilse dahi baz istasyonlarını n "uzun zaman diliminde insan sağlığında zarara neden olacağına" karar vererek, baz istasyonunun yerleşim yerlerinden uzak, uygun bir yere taşınmasına hükmetti. Ankara'da bir kişinin, oturduğu caddede bulunan binadaki baz istasyonunun, "insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği" iddiasıyla kaldırılması için dava açtığı Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, yapılan keşif ve ölçümlerde baz istasyonunun davacıya ait yerlere 20-25 metre arasında uzaklıkta bulunduğunun ve Alan şiddetinin cihaz için öngörülen limit değerlerin altında olduğunun tespit edildiğine işaret ederek, davayı reddetti. Davacının kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire, "baz istasyonunun yaydığı radyasyonun referans değerlerinin altında olsa bile meskun alanlarda yarattığı radyasyondan dolayı, bu alanlarda uzun süreli radyasyona maruz kalacak insanların sağlığının olumsuz yönde etkileneceğine" karar Verdi. Yerel mahkeme, ilk kararında direnirse dava dosyası Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda görüşülerek karara bağlanacak.